Mutlak tarım, dikili ve özel ürün arazileri için E: 0,20 yapılaşma koşulu, onaylanmış mevzii imar planları
5403 sayılı Kanun ve plan notları uyarınca tarım arazilerinin bölünemeyeceği açık olduğundan, mutlak tarım, dikili ve özel ürün arazileri için E: 0,20 yapılaşma koşulu getirilmesinin mevzuata aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Kazanılmış hakların korunması ilkesi, hukukun genel ilkelerinden olduğundan dava konusu planın onayından önce yasal olarak geçerli olan mevzi imar planlarına bağlı olarak kazanılmış hakların korunmasına ilişkin dava konusu plan notunda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı….
Davaya konu planda tarım alanı olarak belirlenmiş olan alanlar ile tarım alanlarının kullanım ve yapılaşma koşullarının geçerli olduğu alanlarda, bu plan ile belirlenmiş olan yapılaşma koşullarının maksimum değerler olduğu, planla getirilen yapılaşma değerlerinin mutlak olmadığı, bu değerlerin yetiştirilen ürün ve toprak özelliklerine bağlı olarak gerekiyorsa belirli kesimlerde alt ölçekli plan kararları ile sınırlanabileceği gözönüne alındığında, dava konusu planının ölçeğinin gerektirdiği düzenlemeleri içerdiği anlaşılmaktadır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/4522
Karar No : 2023/2330
TEMYİZ EDENLER
I-(DAVACI) Tema Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı
II– (DAVALI) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı-ANKARA
İSTEMİN KONUSU : Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesince verilen 17/03/2021 tarihli, E:2020/1039, K:2021/503 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 16/04/2018 tarihinde onaylanan Konya-Karaman Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Konya 1. İdare Mahkemesince verilen 30/12/2019 tarih ve E:2018/1021, K:2019/1414 sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte incelenmesi sonucunda, dava konusu 16/04/2018 tarihinde onaylanan Konya-Karaman Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının, plan notlarının 8.2.2.4. bölümü 1. ve 2. maddelerinin 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine aykırı hükümler içerdiği, 7.13. maddedeki “Bu planın onama tarihinden önce mevzuata uygun olarak onaylanmış mevzii imar planları geçerlidir.” cümlesinin dava konusu çevre düzeni planı ile mevzi imar planları arasında uyumsuzluklara neden olabileceği ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinde belirtilen kademeli birliktelik ilkesine aykırı olduğu, mevzi imar planlarının geçerli sayılmasına ilişkin hükmün mevzi plan doğrultusunda hiç yapılaşmaya başlamamış parseller için ayrıcalık teşkil edeceği ve bu durumun planlarının eşitlik ilkesine aykırı olacağı, iptali istenen plan notunun 7. maddesindeki “mutlak tarım alanı” bölümü ve 18. ve 19. maddelerdeki “Tarımsal amaçlı yapılar için Maks. Emsal =0,20’dir.” düzenlemesinin, 16.07.2014 tarihinde onaylanan Konya-Karaman Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına karşı açılan davada, Mahkemenin 06.10.2017 tarih ve E:2015/148, K:2017/1498 sayılı kararıyla anılan plan notlarının iptaline karar verildiğinden, iptal kararı doğrultusunda plan notlarının yeniden düzenlenmesi gerektiği ve 18. ve 19. maddelerinde tarımsal amaçlı kullanımlar için emsal değerlerinde azaltma yönünde herhangi bir değişikliğin uygulama anlamında yapılmadığı, planın L26 no.lu paftasında Konya İlinde, Akşehir ve Doğrugöz gelişme alanları bölümüne ilişkin kısımlarında kentsel gelişme alanlarının ilgili kurum görüşleri alınmadan ve kapsamlı olarak analiz ve sentez yapılmadan hazırlanmış olması ve tarımsal arazilerinin 5403 sayılı Kanunun 13. maddesine aykırı olarak yapılaşmaya açıldığı, yine Mahkeme kararı doğrultusunda işlem tesis edilmediği anlaşıldığından hukuka aykırı olduğu sonucuna varılarak iptaline, dava konusu edilen planın L27 no.lu paftasındaki Çavuşcugöl yerleşiminin kuzeyinde enerji üretim alanı önerilen kısmının ise enerji üretim alanının Çavuşçu Göl’ün koruma kuşaklarından en dışta yer alan sulak alan tampon bölgesi sınırları dışında yer aldığı, enerji üretim alanının yer seçiminde hammaddeye yakınlık ilkesinin benimsendiği, çevre düzeni planı ile Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği uyarınca 11/04/2002 tarihinde ilgili kurum görüşleri alınarak uygun görüş alındığı anlaşılan tesis için belirlenen enerji üretim alanı fonksiyonunda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın bu hususa ilişkin kısmının reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Temyize konu kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca karşılıklı olarak temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ HASAN …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının kısmen bozulması diğer temyiz istemlerinin ise reddi ile kararın kısmen onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 16/04/2018 tarihinde onaylanan Konya-Karaman Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı 30/04/2018 tarihinde askıya çıkarılması üzerine anılan planın, plan notlarının 8.2.2.4. bölümün 1. ve 2. maddelerinin, 7.13 maddesindeki “Bu planın onama tarihinden önce mevzuata uygun olarak onaylanmış mevzii imar planları geçerlidir.” cümlesinin, 7. maddesindeki “mutlak tarım alanı” bölümü ve 18 ve 19 maddelerindeki “Tarımsal amaçlı yapılar için Maks. Emsal =0,20’dir.” bölümünün, Planın L26 no.lu paftasında Konya ilinde, Akşehir ve Doğrugöz gelişme alanları bölümü ile L27 no.lu paftasındaki Çavuşcugöl yerleşiminin kuzeyinde enerji üretim alanı önerilen bölümünün iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, “Ülke fizikî mekânında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma-kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar plânlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve havza bazında 1/50.000-1/100.000 ölçekli çevre düzeni plânları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır. Bölge ve havza bazında çevre düzeni plânlarının yapılmasına ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde, yerleşme, yapılaşma ve arazi kullanımına yön veren, her tür ve ölçekte fiziki planlara ve uygulamalara esas teşkil eden üst ölçekli mekânsal strateji planlarını ve çevre düzeni planlarını ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak hazırlamak, hazırlatmak, onaylamak ve uygulamanın bu stratejilere göre yürütülmesini sağlamak, (c) bendinde ise, havza ve bölge bazındaki çevre düzeni planları da dâhil her tür ve ölçekteki çevre düzeni planlarının ve imar planlarının yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek, havza veya bölge bazında çevre düzeni planlarını yapmak, yaptırmak, onaylamak ve bu planların uygulanmasını ve denetlenmesini sağlamak, Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılan 14.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde, “Çevre düzeni planı: Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan planı ifade eder.” kuralı yer almaktadır.
Yönetmeliğin “Planlama alanı” başlıklı 18.maddesinde, “Çevre düzeni planı; coğrafi, sosyal, ekonomik, idari, mekânsal ve fonksiyonel nitelikleri açısından benzerlik gösteren bölge, havza veya en az bir il düzeyinde yapılır.” kuralına, “Plan ilke ve esasları” başlıklı 19. maddesinin 1.fıkrasında ise, “Çevre düzeni planları hazırlanırken; a) Varsa mekânsal strateji planlarına uygunluğun sağlanması, b) Yeni gelişmeler ve bölgesel dinamiklerin dikkate alınması, c) İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının mekânsal kararları etkileyecek nitelikteki bölge planı, strateji planı ve belgesi, sektörel yatırım kararlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi, ç) Sürdürülebilir kalkınma amacına uygun olarak ekolojik ve ekonomik kararların bir arada değerlendirilmesi, d) Tarihi, kültürel yapı ile orman alanları, tarım arazileri, su kaynakları ve kıyı gibi doğal yapı ve peyzajın korunması ve geliştirilmesi, e) Doğal yapının, ekolojik dengenin ve ekosistemin sürekliliğinin korunması amacıyla arazi kullanım bütünlüğünün sağlanması, f) Ulaşım ağının arazi kullanım kararlarıyla birlikte ele alınması suretiyle imar planlarında güzergahı netleştirilecek yolların güzergah ve yönünün genel olarak belirlenmesi, g) Çevre sorunlarına neden olan kaynaklara yönelik önleyici strateji ve politikaların belirlenerek arazi kullanım kararlarının oluşturulması, ğ) İmar planlarına esas olacak şematik ve grafik dil kullanılarak arazi kullanım kararları ile koruma ve gelişmenin sağlanması, h) Afet tehlikelerine ilişkin mevcut raporlar ve jeolojik etütler dikkate alınarak afet risklerini azaltıcı önerilerin dikkate alınması esastır.” kuralına yer verilmiştir.
Anılan maddenin 2. fıkrasında, “Çevre düzeni planlarının hazırlanması sürecinde, planlama alanı sınırları kapsamında aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konular ile diğer konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edilir; bu veriler kapsamında analiz, etüt ve araştırmalar yapılır: a) Sınırlar. b) İdari ve bölgesel yapı. c) Fiziksel ve doğal yapı. ç) Sit ve diğer koruma alanları, hassas alanlar, doğal karakteri korunacak alanlar. d) Ekonomik yapı. e) Sektörel gelişmeler ve istihdam. f) Demografik ve toplumsal yapı. g) Kentsel ve kırsal yerleşme alanları ve arazi kullanımı. ğ) Altyapı sistemleri. h) Yeşil ve açık alan kullanımları. ı) Ulaşım sistemleri. i) Afete maruz ve riskli alanlar. j) Askeri alanlar, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri. k) Planlama alanına yönelik bölgesel ölçekli kamu projeleri ve yatırım kararları. l) Her tür ve ölçekteki plan, program ve stratejiler. m) Göller, barajlar, akarsular, taşkın alanları, yeraltı ve yüzeysel su kaynakları ve benzeri hidrolojik, hidrojeolojik alanlar. n) Çevre sorunları ve etkilenen alanlar.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı maddenin 3. fıkrasında, “Çevre Düzeni Planlarının hazırlanması sürecinde planlama alanı sınırları kapsamındaki tüm veriler 1/25.000 ölçekli harita hassasiyetinde hazırlanır.” kuralı, 4. fıkrasında, “Plan hazırlık sürecinde ihtiyaç duyulan veri, bilgi ve belgeler; ilgili veriyi hazırlamakla sorumlu kurum ve kuruluşlardan, bilimsel çalışmalardan ve uzmanlarca arazide yapılacak çalışmalardan elde edilir.” kuralı, 5. fıkrasında, “Planlama sürecinde coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama yöntemleri kullanılarak güncellenebilir ve sorgulanabilir sayısal veri tabanı oluşturulur.” kuralı bulunmaktadır.
Yönetmeliğin “Revizyon ve değişiklikler” başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasında, “Çevre düzeni planının ihtiyaca cevap vermediği hallerde veya planın vizyonu, amacı, hedefleri, stratejileri, ilke ve politikaları açısından plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü etkilemesi halinde çevre düzeni planı bütününde revizyon yapılır. Çevre düzeni planı revizyonu; a) Nüfusun yerleşim ihtiyaçlarının karşılanamaması, b) Planın temel strateji ve politikalarını değiştirecek bölgesel ölçekli yatırımların ortaya çıkması, c) Yeni verilere bağlı olarak, sonradan ortaya çıkabilecek ve bölgesel etkiye yol açabilecek arazi kullanım taleplerinin oluşması, ç) Yeni gelişmeler ve bölgesel dinamiklerde değişiklik olması, durumunda yapılır.” düzenlemesine, 2. fıkrasında da, “Çevre düzeni planı ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğü bozmayacak nitelikte, plan değişikliği yapılabilir. Çevre düzeni planı değişikliklerinde; a) Kamu yatırımlarına, b) Çevrenin korunmasına, c) Çevre kirliliğinin önlenmesine, ç) Planın uygulanmasında karşılaşılan güçlükler ve maddi hataların giderilmesine, d) Değişen verilere bağlı olarak planın güncellenmesine, dair yeterli, geçerli ve gerekçeleri açık olan, altyapı etkilerini değerlendiren raporu içeren teklif ve talepler; idarece planın temel hedef, ilke, strateji ve politikaları kapsamında teknik ve yasal çerçevede değerlendirmeye alınarak sonuçlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu kararın dava konusu 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının, plan notlarının 8.2.2.4. bölümün 1. ve 2. maddeleri ile planın L26 no.lu paftasında Konya İlinde, Akşehir ve Doğrugöz gelişme alanları bölümü ile L27 no.lu paftasındaki Çavuşcugöl yerleşiminin kuzeyinde enerji üretim alanı önerilen bölümüne ilişkin kısmı yönünden;
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın anılan kısmı usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyize konu kararın, plan notlarının 7.13. sayılı maddesindeki “Bu planın onama tarihinden önce mevzuata uygun olarak onaylanmış mevzii imar planları geçerlidir.” cümlesi yönünden;
Kazanılmış hakların korunması ilkesi, hukukun genel ilkelerinden olduğundan dava konusu planın onayından önce yasal olarak geçerli olan mevzii imar planlarına bağlı olarak kazanılmış hakların korunmasına ilişkin dava konusu plan notunda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan dava konusu çevre düzeni planının plan notları ile bu alanlarda yoğunluk artışı ve tür değişikliği getirecek plan değişikliği/revizyonu yapılamayacağı düzenlenmiş olup dava konusu planın onaylanmasından sonra çevre düzeni planına aykırı alt ölçekli plan kararı üretilmesinin önlendiği görüldüğünden bu hususa ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Temyize konu kararın, plan notlarının 7. maddesindeki “mutlak tarım alanı” bölümü ve 18. ve 19. maddelerdeki “Tarımsal amaçlı yapılar için Maks. Emsal =0,20’dir.” bölümü yönünden;
Mahkemece, davaya konu plan notlarına ilişkin kısım yönünden, 16.07.2014 tarihinde onaylanan Konya-Karaman Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına karşı açılan davada, Mahkemenin E:2015/148, K:2017/1498 sayılı kararıyla anılan plan notlarının iptaline karar verildiğinden, iptal kararı doğrultusunda plan notlarının yeniden düzenlenmesi gerektiği ve 18. ve 19. maddelerinde tarımsal amaçlı kullanımlar için emsal değerlerinde azaltma yönünde herhangi bir değişikliğin uygulama anlamında yapılmadığından hukuka uygun olmadığı sonucuna varılarak iptaline karar verilmiş ise de anılan plan notlarının iptali yolunda verilen Konya 1. İdare Mahkemesinin 06/10/2017 tarih ve E:2015/148, K:2017/1498 sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesince verilen 04/10/2018 tarih ve E:2018/230, K:2018/1531 sayılı kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 07/03/2023 tarih ve E:2019/1097, K:2023/2329 sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Bu itibarla, uyuşmazlığın belirtilen kısmına dair yukarıda belirtilen bozma kararı sonucu verilecek karar dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerektiğinden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının buna ilişkin kısmında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
- 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin reddine, davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
- Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen iptali, kısmen davanın reddine dair Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu Konya Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesince verilen 17/03/2021 tarihli, E:2020/1039, K:2021/503 sayılı kararının dava konusu 7, 13, 18 ve 19 sayılı plan notlarının ilgili kısımlarının BOZULMASINA, diğer kısımlarının ONANMASINA,
- Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/03/2023 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.